Bugün Ankara’nın Sincan ilçesindeki başkent Mezbahanesini yeniden ziyaret ettik. Bu mezbahaneyi daha önce birkaç defa daha ziyaret ederek gelişmelerine yardımcı olmuştuk. Ölüm yolunun bir kısmına yan duvarlar ekleyerek hayvanların idaresini kolaylaştırdılar. Bugün Helmaks’ın ayakta kesim hücresinin denenmesi için yardımlarını rca etmek için geldik. Başkent hala daha kokunç devirmeli kabini kullanıyor. Bu kabinlerde hayvanlar zeminin hareketiyle düşmeye zorlanıyor. Bir bacağından zincirlenerek asılıyor ve boğazı kesiliyor. İyi tasarlanmış bir ayakta kesim hücresinde ise dört ayağının üzerindeyken kesilen hayvan daha az stres ve acı hissediyor. Helmaks yeni tasarladığı kabini satmadan önce, test yapmak istiyor. Ancak Başkent şu an için kesin bir cevap veremiyor çünkü mevcut kabinin sökülüp test edileek kabinin takılması 3 gün sürecek. Buna karşılık Helmaks, Başkent mezbahanesine yardımları için ciddi indirim teklif ediyor. Bunun için bağlantıda kalacağız.
Mezbahaneye vardığımızda Et ve Süt Kurumu tarafından Brezilya’dan ithal edilmiş boğaların kesimi vardı. Bu hayvanlar açık alanlarda yetiştiği için insanlara pek alışık değiller. Bu yüzden de insanlardan çok korkuyorlar, en küçük seslere bile tepki veriyorlar. İçeriye girmeye zorlanırken ve bilinçli halde kesilirkenki sesleri uzaklardan bile rahatlıkla duyulabiliyordu. Boşaltma rapmasında ölü bir boğa gördük. Kamyondan hayvanlar boşaltılırken bir tanesi pankle kaçmış, askeri bölgeye girince güvenlik sebebiyle vurularak öldürülmüş. Boşaltma rampası kanlıydı. Bu hayvanlar gemiyle Mersin limanına getirilmiş, ardından da 500 km.lik yolu, hayvan taşımacılığı için tasarlanmamış kamyonlarla karayolundan tamamlamışlar.
